BAĞIMLILIK:
Tıpkı diğer hastalıklar gibi tekrar edebilen bir hastalıktır. Bu sebeple bağımlılık tedavisi boyunca kişiler kullanımı bıraktıktan sonra tekrar başlama durumu ( kayma ) yaşayabilirler.
Bağımlılık tedavisinde kişinin kayma yaşamadan önce fark edilmesi ve önlenmesi hedeflenmektedir. Aileler kaymanın öncü sinyalleri hakkında bilgilenmeli ve bazı işaretleri gördüklerinde nasıl tepki vereceklerine dair beceri geliştirmelidir.
BİYOPSİKOSOSYAL bir hastalıktır.
Doğuştan yatkınlık
Stresli yaşam olayları
Kullanılan ortamda bulunma
Aile içi iletişim sorunları Bu sebeple herkes bağımlı olabilir.
BAĞIMLILIĞIN GELİŞİMİ:
Bağımlılığın başlama yaşı, başlama şekli, kullanılan maddenin cinsi ve saflık derecesi, kullanım miktarı ve sıklığı, cinsiyet farkları, sosyal desteğinin yeterli olup olmaması gibi birçok faktöre bağlı olarak ne kadar sürece gelişeceği değişmektedir.
Keyif veren herhangi bir eylem sonrasında beynimizin ödül merkezi harekete geçer ve keyif almamızı sağlayan dopamin adında bir hormon salgılar.
Ödül merkezinden salınan dopamin, keyif veren bu davranışı tekrar yapmamıza neden olur.
Belli bir süre sonra beynin ödül merkezi ve dopamin salgılayan hücrelere aynı sıklıkta ve miktarda uyaran yetersiz gelir ve daha önce elde ettiğimiz keyif halini yeniden yaşamak için daha sık ve daha fazla o davranışı yapmamız gerekir.
Bu, beyin ödül merkezinin sağlıklı çalışmasını bozar ve karar verme yetisinden sorumlu beynin ön bölgesinin kontrolden çıkmasına neden olur.
Kontrolden çıkan beynin bu alanı durmadan “kullan, yine kullan, daha çok kullan” sinyalini gönderir.
Kişi bunu yoğun istek olarak algılar ve zaten bozuk olan karar verme yetisinin de etkisi ile durmadan hata yapar.
Alkol ve maddeler ödül merkezinden çok daha yoğun ve çok daha hızlı dopamin salgılanmasına neden olduğu için bunlara karşı bağımlılık da çok daha hızlı gelişmektedir.
Kişi maddeye karşı bir yandan korku hissederken bir yandan da merak etmektedir. Eğer korku ağır basarsa kişi maddeyi hiç denemez, merak ağır basarsa kişi “bir kereden bir şey olmaz” diyerek maddeyi denemeye karar verir.
Kullanım Sebebiyle Zarar Görmeye Başladığında;
“Bırakmak Zorundayım” noktasına gelir.
Kişi bu aşamada yeteri kadar çabalarsa bırakır ve “ bıraktım artık bir daha başlamam” diye düşünür. Bir süre sonra farklı sebeplerle tekrar “Bir kereden bir şey olmaz” diye düşünerek kullanımı tekrarlar ve döngü yeniden başlamış olur.
Eğer bağımlı birey “İstersem bırakırım” aşamasındaysa, aslında bunu bırakamayacağını ona anlatmak gereklidir.
Eğer maddeyi bırakmış ise, “bir kereden bir şey olmaz” diye düşünebileceği öngörülerek bir daha denememesi için gerekli girişimlerin yapılması gerekir.
BAĞIMLILIKTA İYİLEŞME DÖNEMLERİ
Yoksunluk dönemi (0-1 ay arası)
Fiziksel ve ruhsal sıkıntıların olduğu bir dönemdir. Kişi ani duygusal iniş çıkışlar yaşayabilir.
Coşku Dönemi ( 1-3 ay arası )
Madde isteği yoktur veya azdır. Kişi iyileştiğini zanneder. Bu dönemin sonlarına doğru kişide sıkılma, yorgunluk, halsizlik, depresyon gözlenebilir. Araştırmalara göre kaymaların %70’inin 3. Ay döneminde olduğu saptanmıştır.
Sıkılma Dönemi ( 3- 6 Ay )
3. ayı atlatamayan kişilerde keyifsizlik, ne yapacağını bilememe, boşluk hissinin olduğu bir dönemdir.
Yeni hayat dönemi ( 6 ay ve sonrası )
Yeni bir yaşam tarzı oluşturma, yeni arkadaşlar edinme, yeni keyifler bulmak bu dönemde gerçekleşmiştir. Maddeye karşı istekle baş etmek kolaylaşmıştır.
Yeniden Başlama İhtimali Belirtileri
-Yalnız kalmaya başlaması,
-Eğer yakınınız sık sık evin dışında zaman geçirmeye başladıysa,
-Eve geç geliyor ve nerede olduğunu size haber vermiyorsa,
-Kendine bakımı azaldıysa, -Boş zamanı arttıysa,
-Sorumluluklarını aksatmaya başladıysa,
-Eski kullanan arkadaşlarıyla görüşmeye başladıysa ,
-Kullanılan ortamlara girmeye başladıysa,
-Alkol ya da maddeyle ilgili olumlu düşüncelere sahip olmaya başladıysa,
-Her zamankinden daha gerginse ve kolay sinirleniyorsa…
ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI
Tedavide öncelikle her iki taraf da kendi yanlış tutumlarını fark etmeli ve yakınlarının iyileşmesi için ebeveynin kendilerini değiştirmeleri gerekmektedir.
Bu süreçte kendilerinde değiştirilmesi gereken noktaları fark etmeleri ve değişim için motivasyon kazanmaları önemlidir.
Yakınlarınızın madde, alkol kullanılan ortamlarda bulunması tekrar kullanma isteğinin ortaya çıkmasına ve kaymaya sebep olabilir. Ortam değişikliği, hatırlatıcılardan uzak kalmak adına yararlı olabilir. Çevrenizi değiştirin.
Ortam Değiştirme Konusunda Örnekler;
• Memlekete gitme
• Evi taşıma
• Çalıştığı işi değiştirme
Ödüllendirilen, takdir edilen davranışların gelecekte tekrar edilme olasılığı daha yüksektir. Onları motive etmek adına olumlu yanlarını takdir edin.
Aile içi ilişkilerde ve ebeveyn-çocuk arasındaki ilişkilerde sınırların net olması belirsizliği azaltır ve anlaşmazlıkları ortadan kaldırmamıza yardımcı olur. Sınırlarınızı belirleyin. Bağımlılığı olan bireyler kurallara uymayı sevmez ve sınırları delmeye meyillidirler. Öte yandan çerçeveleri belirlenmiş bir ortamda olmak onların hayatlarını kolaylaştırmaktadır. Ergenlik döneminin özellikleri açısından da kuralların varlığı yakınlarınızın hayatlarını sürdürmesinde sağlıklı kararlar almasında sonuçları öngörmesinde ve önlem almasında onlara yardımcı olacaktır. Kurallar belirlenirken gerçekçi ve en ince detaylarına kadar aydınlatılmış olmalıdır. Kuralların tüm aile üyeleriyle ortak belirlenmesine özen gösterin, bir dayatma, zorlama olmasından kaçının. Kurallara uyulmadığında uygulanacak cezaların neler olduğunu baştan belirleyin.